Bir süredir bir çok doğa derneği tarafından yönetilen “Hasankeyf Sular Altında Kalmasın” kampanyaları, başarıya ulaşmış oldu. Dicle Nehri üzerinde yaşayan bir tarih olan Hasankeyf, son 20-30 yıla kadar bir çok medeniyetten barındırdığı kültür hazinesiniyle dikkat çekmeyi başaramamıştı. Fakat projesi 1954’te başlatılan ve temeli 2006’da atılan Ilısu Barajı Projesi zaman zaman gündeme gelmiş ve çeşitli çevrelerin ilgisini çekerek bu kültürel hazinenin yol olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu dile getirilmiş, imza kampanyaları başlatılmış ve yüz binlere ulaşılmıştı. Nitekim devlet de bu konuya eğilip bir takım çalışmalar yapmıştı fakat barajın inşası durumunda tarihi dokunun zarar göreceği apaçık ortada idi.

Gelin görün ki elin milleti tarafından binlerce defa yazıldı, çizildi, araştırmalar yapıldı fakat biz uyumaya devam ettik. Dün akşam Ilısu Barajı Projesi’nin finansman ülkelerinden biri olan Avusturya’nın Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger bir ana haber bülteninde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin _153 şartın hiçbirini yerine getirmediği_ni belirterek “Bir taraf şartları belirlediyse ve bu şartlar yerine getirilmediyse proje finanse edilemez. Benim için Avusturya bu ortaklığa artık son vermiştir” dedi. Görünüşe göre diğer ülkeler (Almanya ve İsviçre) de şartların yerine getirilmesi koşuluyla verecekleri kredi desteği hususunda verdikleri ültimatomun süresinin dolmasını bekliyorlar. Sonuç olarak Hasankeyf bir 20 yıllığına kurtuldu.