Hikaye 2007 yılında Web 2.0 kelimesinin Türkiye’de kullanılmaya başlandığı ilk zamanlara dayanıyor. Daha doğrusu ne olduğuna dair mantığın dünyada anlaşıldığı zamanlardan bir yada iki yıl sonrasına… Lise 2’de okuyorum ve Romanya’da uluslar arası bir programlama yarışması olduğunu öğreniyorum. Buna katılmak için bir proje düşünüyorum. O zamanlarda da Ajax gibi teknolojiler revaçta. Bişiy yaparım ben bunla ki düşüncesiyle bir web projesi yapmaya başlıyorum. Konu da öğrencilerin okul hayatlarını internet üzerinden yönetebilmesi için tasarlanan, her yerden erişilebilen, pratik bir web servisi. Sonra mySchoolog doğdu. Hata 1: Web 2.0’ı yanlış anlamak
Web 2.0, Web 3.0, Web x.0… ne olduğu hiç fark etmez. Öncelikle metodolojiden ziyade trendin felsefesiyle ilgilenmelisiniz. Fiziksel özellikler çabuk değişir fakat bir trendi ayakta tutan insanların zihniyetidir, kullanıcı alışkanlıklarıdır. Örneğin Web 2.0 dendiğinde akla gelen şeyler aşağı yukarı şunlardı:
-
İçeriği kullanıcı üretecek
-
Güzel bir logo olacak, logonun aşağıya doğru ters ayna görüntüsü olacak
-
Kullanıcılarla iletişim kutucukları pop-up şeklinde açılacak
-
Renkli container’ların ve kutucukların köşeleri yuvarlak olacak
-
10pt-12pt gibi ufak yazılar kullanmak yerine daha kısa öz ve rahat okunabilen yazılar.
-
İçerik etiketleme, içeriğin diğer kullanıcılarla paylaşımı (sosyal ağ mantığı)
-
Sayfa baştan yüklenmeden değişen dinamik içerikler (Ajax)
-
Her web servisinin bir blog’u olacak. Blog olmasa bile çeşitli konularda RSS sağlanacak. Bu tip bir çok web 2.0 karakteristiği mySchoolog’da oldukça güzel bir şekilde uygulanıyordu. Fakat kullanıcıların %90’ının umrunda olmayan şeyler bunlar. Kullanıcı alışkanlıklarını kazanabilen, basitliği ve yüzeyselliği sağlayabilen siteler rakiplerine göre maça önde başlıyorlar. Önemli olan teknik altyapı veya ufak detaylar değil, kullanıcının sistemi niye kullanması gerektiğidir, sistemin uygulanabilirliğidir (fizibilitesidir).
Her şeyden önce uygulanabilir ve tutacak fikri bulmak oldukça önemli.
Hata 2: Az bilgiyle çok iş yapmak
Dönüp mySchoolog yazılımının kaynak kodlarına baktığımda kendim bile anlayamadığım bir sistem mevcut. Öncelikle sistemi kodlayacak yazılımcı(lar)ın kullanacakları programlama diline, veritabanı teknolojilerine hakim olmaları gerek. Yazılımcı, programlama dilinin design pattern’larını (tasarım örüntüleri - arayüz tasarımı ile ilgili bir konu değildir) iyi bilmeli ve piyasadaki en kullanışlı ve proje sürecinde en uygun adaptasyonu sağlayabilecek framework’leri kullanmalıdır. Kullandığı dilde piyasadaki en son gelişmeleri bilmelidir.
Örneğin ben yarım yamalak PHP bilgimle ve MySQL kullanımımla bir sistem ortaya çıkarmıştım fakat sonradan bir çok test yapmak zorunda kaldım. Kimi bug’ı kendim buldum, kimilerini de kullanıcı bildirimleri sayesinde öğrendim. Fakat yazdığım uygulama 10,000 kullanıcıda şimdiye kadar sorun çıkarmasa da aynı anda sitede gezen 50 kişi belki de kaos olacaktı. Bu yüzden eğer altyapı kodlanacaksa işin eri birinin bunu yapması gerek.
Arayüz tasarımı konusu ise başlı başına bir bela idi. Oturup uzman olmadığım XHTML, CSS, JavaScript gibi konularda bir şeyler öğrenmeye çalışarak bir arayüz çıkardım. Hala kendi yaptığım arayüzü (duygusal bağlarımdan ötürü) seviyorum, fakat bir çok tasarımcıya göre tam bir felaket. Birkaç görüntü atraksiyonu yapabilmek için harcadığım o kadar zamanın bugün bana kattığı bilgi açısından boşa gitmediğini düşünüyorum. Ben javascript kütüphanesi olarak prototype+script.aculo.us kullanıyordum fakat bugün jQuery’e eklenen ufak tefek eklentiler benim saatler verip yaptığım ve bug içeren şeyleri neredeyse sorunsuz olarak sunuyolar. Belki de o zaman jQuery’den haberdar değildim, piyasayı iyi araştırmamışım bu benim hatam. Arayüz işini de konuyu bilen yapmalıdır.
Hata 3: Kullanıcılar Servisinizi Terk Etmek İsteyebilir
Koymayı üşendiğim bir “üyeliğimi iptal et” özelliği yüzünden bu güne kadar 100 tane üyeliği e-posta üzerinden ulaşan kişilerin istekleri üzerine manual olarak (elle) sildiğimi biliyorum. Bu tip standart özellikler servisinizde bulunmalıdır.
Doğru 1: Çok dilli web siteleri
Eğer içerik sunuyorsanız içeriği birden fazla dilde sunmak çok akılcı olmayabilir fakat bir web servisiniz varsa ve piyasada rakipleriniz bulunuyorsa “multilingual” özelliğini sunmak çok zor değildir.
mySchoolog arayüzü bugün 18 dile tamamen çevrildi. Bu konunun detaylarına ileride gireceğim. Fakat buradaki handikap, çok dilli sitelerde iletişim formundan size ulaşan İtalyan ve Fransız’a nasıl cevap vereceğiniz konusu.
Eğer sitenizde birden fazla bayrak dalgalanıyorsa gönüllü çevirmenler kendi ülkelerinin bayrağını da orada görmek için size başvuruyor olacaklardır.
Doğru 2: Yeni web sitelerinin tanıtımını yapmak
Eğer siteniz kalıcı olmasa bile ilk açıldığı zamanlarda günde 2,000-3,000 kişiyi ağırlamak çok kolay olacaktır. Eğer Türkçe bir “web mashup” ortaya çıkardıysanız, bunu bildirgec.org (yazı yollayarak), webrazzi (mail atarak) sitelerine bildirebilirsiniz ve bu büyük sitelerden içerik alan bir çok site olduğundan yayılarak gidecektir. Bunun yanında teknoloji bloglarının sahipleri ile görüşerek sizin servisiniz hakkında bir inceleme (review) yazmalarının sizi mutlu edeceğini söylerseniz güzel bir tanıtım yaparsınız.
Eğer mashup’ınız yabancı dile sahipse, go2web2.0, killerstartups, programmableweb, startupsearch vs. bir çok siteye yollayabilirsiniz. Listenin kalanına mySchoolog’un hakkında->basında mySchoolog sayfası altından ulaşabilirsiniz. Çok iddialıysanız readwriteweb, techcrunch bloglarına da mashup’unuzu gönderebilirsiniz fakat biraz torpil işlediğini söylemek doğru olacaktır :)
Eğer çok dilde tanıtım yapıyorsanız bu da demek oluyor ki o dillerdeki teknoloji sitelerinde haberiniz aslında neredeyse hazırdır. Çevirmenleriniz aracılığıyla veya teknoloji topluluklarına sızarak tanıtımınızı yaptırabilirsiniz. Gerilla pazarlama yöntemi gibi…
Doğru 3: İletişim sayfası koymak
İletişim sayfaları kullanıcılar tarafından oldukça yoğun kullanılır. Fakat iletişim bölümünde kullanıcı mesajını yollarken bir konu da seçmesi doğru olacaktır. Örn. Reklam ve Sponsorluk, Soru ve Şikayetler, Görüşler ve Öneriler, Diğer.
İletişim formları sitenizi beğenen ve size fayda sağlamak isteyen kullanıcılar için en güzel iletişim kaynağı. Ben mySchoolog hakkında bir çok bug bildirimini, gönüllü çevirmenlik isteğini, hatta satınalma isteklerini bu kanal üzerinden aldım. Bugün uygulanmayı bekleyen 150+ önerinin de tek sahibi kullanıcılar.
Doğru 4: Uygun barındırma hizmetini seçin
Ben mySchoolog’da ve tüm diğer sitelerimde Dreamhost kullanıyorum. Yıllık 120$ fakat bir çok sitemi rahat bir şekilde götürüyor. Dreamhost’un sunduğu GB’larca alan ve TB’larca band genişliği sayesinde mySchoolog içinde kullanıcı başına 200 MB depolama alanı vermekte hiçbir sakınca görmedim. Bir çok kullanıcı da servisi aslında bu amaçla aktif olarak kullanıyor. İyi bir hosting firması sorunlarınızı en kısa sürede çözecektir ve çeşitli altyapı imkanlarını sizlere sağlayacaktır.
**Hata 4: Servisi satamamak ve geliştirmeyi durdurmak **
Açık konuşmak gerekirse, web sektörünün önde gelen firmaları dahil, birkaç firma mySchoolog’u satın almak için iletişime geçmişlerdi. Fakat ben çocuğum gibi sahiplendiğim ve birkaç bin TL için bana katacağı itibardan vazgeçmemek adına satmayı istememiştim. Dönüp baktığımda yanıldığımı anlıyorum. Bir servisin gideceği yeri göremiyorsanız ve ciddi gelecek planlarınız yok ise “exit” yapmanın tam zamanıdır. Zaten o zamanlardan sonra geliştirmeyi durdurdum ve çok çok ciddi bug’lar dışında kaynak kodunu yıllardır hiç değiştirmedim, geliştirmedim. Aslında planım Facebook okul bazlı çalışırken yakında bir API çıkarması ve sistemi ona entegre edip okul ağlarında paylaşımı sağlamaktı. Ne yazık ki bu hiçbir zaman olmadı ve ben de yanlış bir kaynağa ümit bağladığımı sonralarda anladım.
Aslında kendim sıfırdan okullara sosyal ağ yaratıp bunu o şekilde açabilirmişim. Bir çok ülkedeki öğretmenlerden, okul müdürlerinden bu yönde istekler aldım. Para verebileceklerini söyleyenler de oldu, fakat benim içimden gelmediği için hiç biriyle uğraşmak istemedim.
Doğru 5: Takım çalışması
Ufak projelerde takım çalışması yapmanın, kolaborasyonu artırmaktan ziyade performansı düşüreceğine inanmışımdır. Bu projede benim gibi altyapıyı kodlayabilecek bir arkadaşım olduğunu düşünmediğimden ve arayüzü de tamamen kendi isteklerime göre şekillendirmeyi arzuladığımdan hiçbir geliştirici ile ortak çalışmadım.
Fakat bugün hakkında sayfasından görüleceği üzere yaklaşık 20 kişilik bir takımımız var ve 19 kişisi diğer dillere çeviren arkadaşlardan oluşuyor. Aralarında 40 yaşın üstünde insanlar da var, 15 yaşında gençler de var. Hepsi de farklı ülkelerden ve onları bulmam ve gönüllü çalışmaya ikna etmem zor olmadı. Bugün hala çevirisini yaptıkları projenin reklamını yapıyorlar ve onu övüyorlar. İnsanlara projenizi sahiplenme duygusunu kazandırdığınızda bir çok başarının yolu açıktır. Bugün hala çeviri ekibindeki arkadaşlarla irtibatım var ve denk geldikçe internet üzerinden konuşuyoruz.
Bu arada Romanya’daki yarışmaya gittiğimizde aynı yarışmada Rumence çevirimizi yapan arkadaş da yarışmacı olarak bulunuyordu. Açıkçası yarışmada Rumence olması jürinin çok ilgisini çekmişti ve belki de altın madalyayı bu yüzden kazanmış bile olabiliriz :) Ufak iletişim çabaları büyük faydalar sağlayabiliyor. Sadece kontaktları bulmak için çaba sarf etmek gerek.
Hikayenin Sonu
mySchoolog vaktine göre güzel bir fikirdi fakat uygulanabilirliği yoktu. Buna rağmen adımın tanınırlığını artırmakla beraber benim ilk ciddi projem olarak CV’me girdi. Bugün, ben yıllar önce bunu yaptım,_ _demekten mutluluk duyuyorum. mySchoolog, 2007 yılında Romanya’daki 5. InfoMatrix yarışmasında Programlama kategorisinde masaüstü yazılım olan bütün rakiplerini eleyip bir “web” programlama projesi olarak altın madalya aldı. 10,000’den fazla üyesi var ve çoğu yabancılardan oluşuyor. Sadık bir kullanıcı kitlesi var ama bütünün sadece küçük bir parçasını oluşturuyorlar. Planım, mySchoolog’u birkaç sene daha açık tutmak yönünde :)
Leave your thoughts