Linux Kullanıcıları Derneği (LKD) tarafından düzenlenen Özgür Yazılım ve Linux Günleri’nin bu seneki etkinliği 1-2 Nisan 2011’de Bilgi Üniversitesi’nde düzenleniyor. Açık kaynak teknolojileri kullanan her geliştiricinin uğraması gereken bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Doğrusu başarabilirsem ben de Ankara’dan İstanbul’a iki günlüğüne gitmeyi düşünüyorum (ne yazık ki okul temposu epey yoğun).
Tüm programı http://www.ozguryazilimgunleri.org/ adresinden görebilirsiniz. Güzel keynote speaker’lar da geliyor. Program inanılmaz zengin. Bir an Türkiye’de miyiz gerçekten diye düşünmedim değil. :) Organizasyon takımının eline sağlık.
Etkinlik alanında oyunlar, daha önemlisi bir Jehan Barbur tarafından bir kapanış konseri olacak. Benim uğramayı planladığım etkinlikler şu şekilde olacak: Read More →
Küçüklüğümden beri ne zaman emek verilerek yazılan bir kağıt parçasının yakıldığını, yırtılıp atıldığını görsem içten içe üzülürüm. Bana göre milyarlarca insanın içinde bir insanın bile ürettiği her cümlenin bir değeri vardır. Ama gelin görün ki insanlar bilginin kutsallığının ve onu saklamanın sorumluluğunun bilincinde değiller.
Konu internet’e gelince gözüme bu konuyla ilgili birkaç sorumsuzluk çarpıyor ve oturduğum yerden rahatsız oluyorum. Bu yüzden yazamadan duramadım. Mesele tamamen ahlaki değerlerle alakalı.
Gelişmiş ülkelerdeki gazetelerin internet sitelerinden bir haberin linkine 10 yıl sonra da girseniz habere ulaşabilirken Türk gazetelerinin neredeyse hiçbirinde bu mümkün değil. 2 senede bir tasarım ve adres şemasını baştan aşağı yenileyip kendilerini eğlendiren gazetelerimizin internet departmanları oysa ki akademik makalelerde, blog yazılarından referans gösterilen bağlantıları uçuruveriyorlar. Bir gördüğünüz haberi bir daha görmeniz mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle sık kullanılanlarınıza eklemek çözüm değil. Sorumsuzluk gazetelerde (ve benzer şekilde diğer sitelerde). Read More →
Geçen hafta Dubai’ye mülakata gideceğimi yazmıştım. Pazartesi günü Ankara-İstanbul, ardından da İstanbul-Dubai uçuşlarıyla Dubai’ye vardım. Vardığımda gece 3 olmasına rağmen hemen otele yerleşip ertesi gün bütün öğleden sonra sürecek mülakat için bir güzel uyudum. Epey güzel bir gezi ve unutulmaz bir tecrübe oldu. İki gece kalıp döndüm.
Petrol parasıyla son 10 yılda sıfırdan dünyanın en gözde şehirlerinden biri haline gelmiş Dubai’de hayat oldukça sakin; kafa karıştırıcı ve hayatı zorlaştırıcı neredeyse hiçbir şey yok. Şehir planlamasından tutun caddelerin, sokakların temizliği bile olabilecek en güzel seviyede. Taksicisinden temizlikçisine herkes İngilizce biliyor, gayet güzel de anlaşabiliyorsunuz.
Şehirde bir kültür mozaiği hakim, yerliler veya Arap ülkelerinden gelen erkek-kadınlar kendi kültürlerine göre giyinirken ve yaşarken nüfusun asıl çoğunluğunu oluşturan ve çoğunlukla iş-turistik amaçlarla gelen yabancıların kendi kültürlerini anavatanlarındalarmış gibi yaşamaları için her şey düşünülmüş. Read More →
Son zamanda RTFM kültürüne aşina olmayan bilgisayar mühendisi arkadaşlardan aldığım çok sayıda sorudan bazıları:
yaa ben stajda bi .net projesi yapıyorum da veritabanına bağlanamadım nası oluyo?
ya bizim arkadaş bişey yazmış da çalışmamış sana yollasam olurmu bi baksana.
[buraya msn’de 50 satır kod yapıştırılır] yaa üstteki kodun nesi yanlış? Çok normal sorular. Hiç yadırganacak bir tarafı yok.
Öncelikle sorunun saçma olduğu bu durumlarda genel olarak Doğru Düzgün Soru Sormanın Yolları yazısını önermek gerekiyor. Bence derdini anlatamayan bir mühendis (herhangi bir disiplinde) olamaz, olmamalı. Meslektaşlarınızla sağlıklı iletişim kuramıyorsanız işi gücü bırakıp iletişim yeteneklerinizi geliştirin.
Varsayalım ki sorunuzu eksiksiz ve cevap verecek kişinin en az düşünmesini gerektirecek hale getirdiniz. Derdinizi açıkça anlattınız, adım adım nasıl bu soruna vardığınızı, çözmek için hangi yolları denediğinizi ve ne sonuçlar aldığınızı sorunuza eklediniz. Çok güzel. Read More →
Bu aralar bloga olduça seyrek (ayda bir) yazmaya başlamıştım. Madem öyle biraz işe yarasın, bakalım son günlerde nelerle uğraşıyorum.
Öncelikle okulun ikinci dönemi yeni başladı, her zamanki gibi oldukça sıkıcı ve eğlencesiz geçiyor. Henüz ödevler-projeler başlamadığı için kafama eseni yapabildiğim bir dönemdeyim. Bu nedenle kafama esenleri yapmaya başladım biraz.
Tatilde iki proje yaptım. Biri Android tabanlı telefonlar için bir mobil uygulamaydı, ufak ve 2 günlük bir hackathon oldu. 1 günde web tarafını play! framework, siena framework üzerinde yazdım ve Google App Engine üzerinde çalıştırdım. 1 günde arayüzünü modelledim ve çalışır hale getirdim. ertesi gün de arayüze güzel rötuşlar yaptım. Bir süredir de optimize etmeyi erteleyip duruyorum. Her an Android Market’e koyabilirim. :P (koyarsam duyuruyor olacağım blogdan) Bir diğer proje Berker’le girişmeyi düşündüğümüz yine ufak bir hack’ti fakat Google App Engine üzerinde yükü scale edemeyeceğimizi fark ettiğimiz anda bıraktık, bırakana kadar da dünyanın kodunu yazmıştım. valla, çöp oldu o kadar kod hehe. Read More →